Balkonu pimapenle kapatmak yasal mı?
Apartmanda balkonu pimapenle kapatarak dairenin içine dahil edilmesi, kimi malikler tarafından yasaya aykırı bir durum iken; kimi maliklere göre ise yasaya aykırılık teşkil etmeyen bir durum olarak karşımıza çıkıyor. Peki bu işin doğrusu nedir? Balkonu pimapenle kapatmak yasal mı? Balkonu kapatma ruhsat gerektirir mi? Balkonu kapatma iskana engel teşkil eder mi?
Kapatma olayında, balkonun gömme balkon olması, taban alanının artmaması, taşıyıcı unsurların ve çekme mesafelerinin etkilenmemesi durumunda, balkonun camla kapatılmasında, yasaya aykırılı olmadığına karar veriliyor.
Kapatılan balkonlarla ilgili olarak, Danıştay’a intikal eden uyuşmazlıklarda, Danıştay’ca;
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 21. maddesinin 3. fıkrasında, derz, iç ve dış sıva, boya badana, oluk, dere, doğrama, döşeme ve tavan kaplamaları, elektrik, sıhri tesisat tamirleri ile çatı onarımı ve kiremit aktarılması ve yönetmeliğe uygun olarak mahallin hususiyetine göre belediyelerce hazırlanacak imar yönetmeliklerinde belirtilecek taşıyıcı unsuru etkilemeyen diğer tadilatlar ve tamiratların ruhsata tabi olmayacağı hükme bağlanmıştır.
634. sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 19. maddesinin 2. fıkrasında, kat maliklerinden birinin bütün kat maliklerinin rızası olmadıkça ana gayrimenkulun ortak yerlerinde, inşaat onarım ve tesisleri, değişik renkte dış badana ve boya yaptıramayacağı, kendi bağımsız bölümünde ise ana yapıya zarar verecek nitelikte onarım, tesis ve değişiklik yapamayacağı, hükmüne yer verilmiştir.
Gömme balkonun, alüminyum çerçeve ve cam ile kapatılması suretiyle, taban alanı dışında yeni ve fazladan bir alan kazanılmadığı, çekme mesafesinin ihlal edilmesinin söz konusu olmadığı, yapılan tadilatın taşıyıcı unsurları etkilemediği, cephe görünümünde meydana gelen değişikliğin ise ruhsat almayı gerektirmediği, bu nedenle ruhsat gerektirmeyen bu tür tadilatlar için, yıkım işlemi tesis edilmesinin ve para cezası verilmesinin hukuka uygun olmadığına...”
oybirliğiyle karar verilmiştir.
Bir diğer Yargıtay Kararı örneği:
T.C.
DANIŞTAY
6. DAİRE
E. 1988/131
K. 1988/1114
T. 18.10.1988
• İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ ( Bağımsız Bölümün Balkonunun Kapatılması )
• BAĞIMSIZ BÖLÜMÜN BALKONUNUN KAPATILMASI ( Projenin Onaylanmasında Mevzuata Aykırılığın Olmaması )
• ORTAK YER ( Bağımsız Bölüm Balkonu )
• İPTAL KARARI ( Tüm Kat Maliklerinin Muvafakatinin Aranmasında İsabet Olmaması )
2981/m.Geç.1
634/m.19
ÖZET : Bağımsız bölümün balkonunun kapatılması söz konusu olduğundan, 2981 sayılı Yasanın geçici 1. maddesi uyarınca işlem yapılarak projenin onaylanmasında mevzuata aykırılık bulunmadığından, Mahkemece, bağımsız bölüm balkonu ortak yer sayılarak kapalı hale getirilmesi için 634 sayılı Yasanın 19. maddesi uyarınca tüm kat maliklerinin muvafakati gerektiği gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmesinde isabet yoktur.
İstemin Özeti : ............... 1. Kısım 23 Blok, 4 nolu dairenin açık balkonunun kapalı hale getirilmesi yolundaki projenin onaylanmasına ilişkin işlemin iptali yolundaki ............. 4. İdare Mahkemesinin 7.4.1987 günlü, E: 1985/254, K: 1987/148 sayılı kararının; davalı tarafından, Mahkeme kararında 634 sayılı Yasanın 19. maddesine dayanılırken af olgusunun gözardı edildiği, 2981 sayılı Yasanın 634 sayılı Yasaya aykırılıkları da içerdiği, özel yasanın genel Yasadan önce uygulanması gerektiği; davalı yanında davaya katılanlar tarafından ise 634 sayılı Yasanın 19. maddesinde bağımsız bölümlere ait balkonların ortak yer niteliği taşıdığına dair bir kayıt bulunmadığı, aksi takdirde konut dokunulmazlığından söz etmenin mümkün olmadığı, mahkemenin anılan maddeyi keyfi yorumladığı, imar affı Yasasının balkonların kendi dış hatları içinde kapalı hale getirilmesini pek hafif bir imar suçu saydığı ve Yasada belirtilen işlemler yapılmaksızın muhafaza edileceğinin öngörüldüğü öne sürülerek bozulması istenilmiştir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Savcı Aynur Şahinok'un Düşüncesi : .............. 1. kısım 23. Blok 4 nolu dairenin açık balkonunun kapalı hale getirilmesi yolundaki projenin onaylanmasına ilişkin davalı idare işlemini "imar mevzuatı yönünden affa uğrasa dahi ortak yerlere diğer kat maliklerinin imza ve muvafakatı olmadan ilave yapılmasının 634 sayılı Yasanın 19. maddesine aykırı olacağından idarece tesis edilen işlemde isabet bulunmadığı" gerekçesiyle iptal eden .......... 4. İdare Mahkemesinin 7.4.1987 günlü E: 85/254, K: 87/148 sayılı kararı davalı Belediye Başkanlığı ve davalı yanında davaya katılanlar tarafından temyiz edilmiştir. 2981 sayılı Yasanın geçici 1. maddesinde "İmar mevzuatına uygun inşaa edilerek kullanma izni almış yapılarda 1 Ekim 1983 tarihinden önce yapılan, kendi bağımsız bölümlerine ait ve fen, sağlık kurallarına aykırı olmıyan ve yapının dış görünümünü bozmıyan; yapı kat planının dış hatları içerisinde ve taşıyıcı elemanları etkilemeyen değişikliklerin sahibinin başvurusu üzerine yasada öngörülen işlemler yapılmaksızın muhafazasına karar verilmiş sayılacağı açıkça belirtilmiş olmasına rağmen dava konusu açık balkonun kapalı hale getirilmesinin yukarıda belirtilen yasa kuralı uyarınca yapının dış görünümünü bozup bozmayacağı, taşıyıcı elemanları etkileyip etkilemediği araştırılmaksızın, kat maliklerinin tümünün izninin olmaması halinin tek başına yıkma sebebi olamıyacağı yolundaki Danıştay içtihatlarına aykırı olarak projenin onaylanmasına ilişkin işlemin iptal edilmesinde yasal düzenlemelere uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakimi Habibe Ünal'ın açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra temyiz isteminin süresinde olduğu görülerek işin gereği düşünüldü:
Dava, .......... 1.Kısım, 23 Blok, 4 nolu dairenin açık balkonunun kapalı hale getirilmesi yolundaki projenin onaylanmasına ilişkin işlemin iptali isteğiyle açılmış, İdare Mahkemesince, dava konusu açık balkon kapalı hale getirildiğinden tesisatın ortak yerlerde yapılmış sayılacağı, bu durumda 634 sayılı Yasanın 19. maddesi uyarınca kat maliklerinin hepsinin onayı gerekeceği, her ne kadar davalı idarece kapatılan balkona 2981 sayılı Yasa uygulanarak ruhsat verildiği belirtilmişse de 2981 sayılı Yasa, 634 sayılı Yasayı ortadan kaldırmadığı gibi, imar mevzuatı yönünden affa uğrasa dahi ortak yerlere diğer kat maliklerinin imza ve muvafakatı olmadan ilave yapılması 634 sayılı Yasanın 19. maddesine aykırı olduğundan davalı idarece tesis edilen işlemde Yasaya uygunluk görülmediği gerekçesiyle iptaline karar verilmiş ve bu karar davalı ve davalı yanında davaya katılanlar tarafından temyiz edilmiştir. 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanunun geçici 1. maddesinde; imar mevzuatına uygun inşa edilerek kullanma izni alınmış yapılarda, 1 Ekim 1983 tarihinden önce yapılan kendi bağımsız bölümlerine ait fen ve sağlık kurallarına aykırı olmayan ve yapının dış görünümünü bozmayan yapı kat planının dış hatları içerisinde ve taşıyıcı elemanlarını etkilemeyen değişikliklerin, sahibinin durumu belirten iki nüsha dilekçe ile müracaatı üzerine Kanunda öngörülen işlemler yapılmaksızın muhafazasına karar verilmiş sayılacağı kuralına bağlanmıştır.
Olayda da kapatılan balkonun ortak kullanılan teras niteliğinde bulunmadığı, bağımsız bölümün balkonu olduğu dosyanın incelenmesinden anlaşıldığından; yukarıda belirtilen Yasa kuralı uyarınca işlem yapılarak projenin onaylanmasında mevzuata aykırılık görülmemiştir. Bu durumda İdare Mahkemesince bağımsız bölüm balkonu ortak yer sayılmak suretiyle kapalı hale getirilmesi için 634 sayılı Yasanın 19. maddesi uyarınca tüm kat maliklerinin onayının gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle temyize konu ............ 4. İdare Mahkemesinin 7.4.1987 günlü, E:1985/254, K:1987/148 sayılı kararının BOZULMASINA, uyuşmazlığın niteliği ve dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler dava hakkında karar vermeye yeterli görüldüğünden 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 2. bendi uyarınca incelenen davanın reddine, peşin alınan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 6500 lira avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, 3000'er lira temyiz harcının karşı taraftan alınarak temyiz isteminde bulunan davalı ve davalı yanında davaya katılanlara verilmesine, fazladan yatırılan 1800'er lira harcın davalı ve davalı yanında davaya katılanlara iadesine, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine 18.10.1988 gününde oybirliği ile karar verildi.